Yaygın Damar Hastalığı Olan Genç Hastalarda Koroner Bypass Operasyonu Stent Konulmasına Oranla Daha Etkili
Koroner Arter Hastalığının (KAH) tedavisinde stent uygulamalarının yaygınlaşmasından itibaren süregelen bir tartışma da hangi tedavi seçeneğinin daha uygun olacağı yönündedir. Stent mi yoksa bypass mı ?
Son dönemde stent teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak koroner arter hastalığının tedavisinde yaygın olarak stent konularak damarların açılması sağlanıyor. Daha az girişimsel bir yöntem olması, göğüs açılmadan yapılması, hastane de kalış süresinin az olması ve hastaların ameliyattan korkması gibi nedenlerle ameliyat mı yoksa stent mi noktasında hastalar stenti tercih ediyor.
Fakat yapılan bazı çalışmalar ikiden fazla damarın stent ile tedavisi sonrasında, uzun dönemde koroner bypass uygulanmış hastalara oranla daha fazla hastane dönüşü yaptıkları, kalp krizi geçirme oranının ve tekrar bir girişim gerekliliği oranının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
İkiden fazla damarında hastalık bulunan ve damar yapıları kötü hastalarda Koroner Bypass operasyonu hala “altın standart” tedavi yöntemi olma özelliğini koruyor.
Londra St. Bartholomew Hastanesi’nden Dr. Wael Awad ve meslekdaşları tarafından Koroner Arter Hastalığında tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi ile ilgili yapılan araştırma sonuçları geçtiğimiz ay Göğüs – Kalp Cerrahları Derneği’nin (The Society of Thoracic Surgeons ) 54. Yıllık toplantısında sunuldu.
Çalışmadaki hasta grubu 50 yaş ve altındaydı. 2004 yılı içinde stent uygulanmış 100 hasta ve Koroner Bypass yapılmış 100 hastanın uzun dönem sonuçları 5. ve 12. yıl aralıklarında izlendi. Özellikle miyokard enfarktüsü (kalp krizi) oranları, tekrar girişim gerekliliği, ve total ciddi kardivasküler-serebrovasküler olaylar yakından incelendi.
İki hasta grubunu karşılaştırmasında; İlk 5 yıllık dönemde;
İncelenen tüm durumlarda oranlar, koroner bypass uygulanmış hastaların lehineydi. Kalp krizi oranı stent uygulanan hastalarda % 9 ve koroner bypass uygulanan hastalarda % 1’di. Tekrar girişim gerekliliği stent uygulanmış hastalarda % 31 ve koroner bypass uygulanan hastalarda %7’ydi. Total olarak ciddi kardiovasküler-serebrovasküler olay gelişmesi oranı, stent uygulanmış hastalarda % 34 ve koroner bypass uygulanmış hastalarda % 13’tü.
Benzer şekilde 12 yıllık dönemde stent uygulanan hastaların problemleri koroner bypass uygulanmış hastalara oranla daha yüksekti. Kalp krizi oranı sırasıyla % 47.6’ya % 19.2, tekrarlayan girişim oranı sırasıyla % 66.7’ye % 20.5’ti.
Bu çalışmada aynı zamanda hangi tedavi seçeneğinin tercih edilmesi gerekliliğinde Koroner Arter Hastalığının yaygınlığı ve ciddiyetinin önemli olduğu gözlendi. Tek damar ya da iki damar hastalığı olan hastalarda kalp krizi, inme, tekrar girişim gerekliliği ve kompleks kardivasküler ve serebrovasküler olay gelişmesi oranları her iki grupta da birbirine yakındı.
Ancak yaygın ve üç ya da daha fazla damarda hastalığı olan hastalarda bu oranlar, stent uygulanmış grupta , koroner bypass yapılmış hasta grubuna kıyasla önemli ölçüde yüksekti.
Araştırmacılara göre, her iki tedavi stratejisi de uygulanabilir. Stent uygulaması , daha az girişimsel olmasına karşın, sonrasında tekrarlanan hastane dönüşleri ve tekrar girişim gerekliliği gibi dezavantajlar taşıyor. Koroner bypass ise bir ameliyat geçireceğiniz anlamına geliyor ancak daha uzun süre dayanıklı olması nedeniyle, özellikle de ciddi koroner arter hastalığı olan hastalar için uzun vadede daha iyi seçenek haline geliyor. Ayrıca koroner bypass ameliyatlarının günümüzde gelişmiş standartlarda yapılması riski azaltmış ve bunun yanında atan kalpte bypass tekniği kullanılarak gerçekleştirilen operasyonlar ameliyatı daha geniş bir hasta grubu için mümkün kılmıştır.
Özetle araştırmanın bulguları, genç (50 yaş ve altı) koroner arter hastalarında üç yada daha fazla damarda problem olması durumunda koroner bypass operasyonunun tercih edilmesini desteklemektedir. Tek ya da iki damar hastalığında stent tercihi uygunken, yaygın koroner arter hastalığı durumunda tercih koroner bypass operasyonu olmalıdır.
Burada dikkat çekilmesi gereken nokta üç damar hastalığı olan genç hastalarda tedavi yöntemine karar verirken kalp ekibi yaklaşımı ile değerlendirilmesinin ve kardiyologlarla birlikte cerrahın da görüşünün alınmasının daha doğru olacağıdır. Hastaya durumu ayrıntılı olarak anlatılmalı, her iki tedavi yöntemi seçeneği sunularak artı-eksi yönleri anlatılmalıdır. Böylece hasta tedavisi hakkında bilinçli kararlar verebilir. Hastaların durumları ile ilgili soru sormaları ve aktif olarak tedaviye katılmaları önemlidir.
2 Comments
Tesekkürler Hakan bey saygılarımla sayenizde saglıgıma kavustum.
sayenizde saglıklı olarak hayatımı devam ettiriyorum.saygılarımla.