Sosyal Hayatın Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkisi
Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin kalp ve damar sağlığı üzerindeki olumlu etkileri artık çoğu kişi tarafından biliniyor. Yapılan birçok çalışma, kurduğunuz sosyal ilişkilerin de kalp sağlığınız üzerinde ciddi oranda öneminin olabileceğini gösteriyor.
Daha önce Roseto Etkisi yazımızda da bahsettiğimiz gibi sosyal ilişkiler insan hayatında önemli yer tutuyor. Çevremizle olan ilişkilerimiz, yaşam kalitemizin yükselmesinin ve daha sağlıklı bir yaşam sürmemizin bir yolu olabilir.
Geçmiş yıllarda, yayınlanmış bir çalışma, ergenlik çağındaki kişileri ve genç yetişkinleri, geniş bir çevre edinme ve sosyal ilişkilere teşvik etmenin, neredeyse sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktiviteye teşvik etmek kadar önemli olduğunu söylüyor.
Araştırmacılar, ergenlik çağında sosyal anlamda izole olmanın, fiziksel hareketsizlikle eşit oranda inflamasyona yol açtığını buldular. Bunun yanısıra, ileri yaştaki kişiler için sosyal izolasyonun, hipertansiyonun gelişimi ve kontrol altına alınması üzerinde diyabetten daha etkili olduğu bulundu.
Orta yaşlı kişiler için ise, sosyal ilişkilerinin kalitesinin ve çevrelerinden aldıkları desteğin, kalabalık bir sosyal çevreden daha önemli olduğu gözlendi.
Özetle, bu çalışmada elde edilen sonuçlardan biri, ileri yaşlarda ve ergenlik döneminde kalabalık bir sosyal çevreyle etkileşimin gücü maksimumken, orta yaşlardaki bireyler için sayıdan çok ilişkilerin kalitesinin daha önemli olduğuydu.
Yine konuyla ilgili bir başka çalışmada, sosyal olarak izole veya yalnız olan kişilerin, güçlü sosyal bağları olan kişilere kıyasla kalp krizi veya felç geçirme olasılığının daha yüksek olduğunu bulundu. Aynı çalışma, sosyal izolasyonun, kalp hastalığı öyküsü olan kişilerde ölüm riskini de artırdığını söylüyor.
Çevremizden aldığımız sosyal destek, stresli zamanlarımızı daha iyi yönetebilmemizi sağlıyor. Bu durum stresin vücudumuzda yarattığı negatif biyokimyasal etkilerden daha az etkilenmemizi sağlıyor.
Bu durumun tersi olan sosyal etkileşim ise, bizi strese sokan ilişkilerin içinde bulunmamız. Sosyal ilişkilerimiz stres kaynağının kendisi ise, hem stresin negatif etkilerine maruz kalıyoruz, hem de sağlıksız alışkanlıklara olan eğilimimiz artıyor.
Sosyal çevremizle olan ilişkimiz, sigara kullanma alışkanlığı, alkol tüketiminin artması, sağlıksız beslenme gibi durumları tetikleyebiliyor. Bu tip davranışlar, strese bağlı ortaya çıkabileceği gibi tam tersi bir durum da söz konusu olabilir.
Sosyal ilişkileriniz gayet iyi olmasına rağmen, bulunduğuz ortam sizi daha fazla alkol tüketmeye ve sağlıksız beslenmeye teşvik ediyor olabilir. Bu durum yaşam tarzınız haline geldiğinde bir süre sonra sağlığınızı olumsuz etkilemeye başlayabilir.
Stresin Etkilerinden Korunmak İçin Neler Yapmalıyız ?
Stresin vücudunuza olan etkilerini azaltmak için öncelikle sizi strese sokan faktörleri belirleyerek bunları azaltmanın ve yönetmenin bir yolunu bulmak gerekir. Stresi yönetmenizi sağlayacak bazı adımlar şunlar olabilir :
- Düzenli egzersiz ya da yürüyüş yapmak
- Sevdiğiniz ve size destek olan kişilerle daha fazla zaman geçirmek,
- Yeterli ve kaliteli uyku,
- Müzik dinlemek, film izlemek, meditasyon gibi sizi rahatlatan bir aktivitede bulunmak,
- Odaklanıp rahatlamanızı sağlayacak bir hobi edinmek
Kaynaklar :
Social relationships and physiological determinants of longevity across the human life span – PNAS